TEMEL YURTTAŞLIK DERSİ - 1
ANAYASA HUKUKU
Türkiye'de Anayasal Gelişmeler
v
Osmanlı
imparatorluğu :
Ø
Mutlak
bir monarşi idi.
Ø
Padişahın
yetkileri sınırsızdı.
v
Bazı
üst düzey yöneticilerden oluşan divan’ın özelliği:
Ø
Danışma
organı niteliğinde idi.
v
Osmanlı
imparatorluğunda, ilk anayasal gelişme :
Ø
Sened-i
ittifak
v
Sened-i
ittifak
Ø
1808
yılında merkezi hükümet ile ayanlar arasında imzalanmıştır
Ø
İlk
anayasal belge
Ø Hükümet ile ayanlar arasında yapılan bir
anlaşmadan ibarettir.
Ø Senedi ittifak bir anayasa olmamasına
rağmen hukuk devletine ve mutlak monarşiden meşruti monarşiye doğru atılmış bir ilk adım olduğu söylenebilir.
Ø Iı.mahmut tarafından
kısa süre içerisinde bu belgenin uygulanması askıya alınmıştır.
Ø Hukuki niteliği olarak iki taraflı bir
belge, bir misaktır.
Ø Anayasal niteliği
olarak bir anayasa olmayıp anayasal bir belge niteliğindedir.
Ø Senedi ittifak ile
devlet iktidarı resmen sınırlandırılıyor; ayanlar ile 'fukara ile reaya' yani
vatandaşlara sınırlıda olsa bir takım haklar tanınıyor.
Ø Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarının
sınırlandırılabileceği, devlet iktidarının dokunamayacağı sahaların olduğu
kabul edilmiştir.
Ø Türkiye'deki anayasacılık hareketlerinin
senedi ittifak ile başladığı söylenebilir.
Ø 1215 tarihli ingiliz magna
carta'sına
benzetilmektedir
v
Anayasa
hukukunda, hükümdar ile halkın temsilcileri (feodal beyler) arasında yapılan
bir anlaşma :
Ø
Misak ‘dır
v
Hukuk
devleti için ilk adım :
Ø
Tanzimat
fermanı (gülhane hattı hümayunu) ‘dır
v Tanzimat fermanı (gülhane
hattı hümayunu)nın özellikleri:
Ø 1839 tarihinde zamanın dışişleri bakanı mustafa
reşit paşa tarafından okunmuştur
Ø Anayasal gelişmelerin ikinci adımını
teşkil eder.
Ø Bir yandan birçok temel hak ve özgürlük
tanınmış,
Ø Diğer
yandan da devlet iktidarının kullanılmasına ve sınırlandırılmasına ilişkin bir
çok ilke kabul edilmiştir.
Ø Bütün uyruklar için
can, mal ve ırz güvenliği vaat edilmiş;
Ø Din farkının
gözetilmeyeceği gibi bir takım hususlar yer almıştır.
Ø Hukuki niteliği itibari ile bir fermandır
Ø Tek yanlı bir işlemdir.
Ø Devlet iktidarının sınırlandırılması olgusu vardır
Ø Bir anayasal belge
olmasına rağmen anayasa olduğu söylenemez.
v
Tanzimat fermanının
tanıdığı haklar ve benimsediği ilkeler :
Ø
Mali güce göre vergi
ilkesi,
Ø
Devlet harcamalarının
kanuniliği ilkesi,
Ø
Asker almada adalet,
Ø
Ceza yargılamasına
ilişkin güvenceler,
Ø
Can
güvenliği,
Ø
Irz
ve namus dokunulmazlığı,
Ø
Mülkiyet
hakkı,
Ø
Müsadere
yasağı,
Ø
Eşitlik
ilkesi.
v Hükümdarların tek
yanlı iradesi ile tabasına bir takım haklar bahsettiği ilkelere:
Ø Fermanlar denir
v Tanzimat fermanı ile senedi ittifakın
farkı :
Ø Tanzimat fermanı ile senedi ittifak gibi iki
yanlı bir işlem (misak) değil tek yanlı bir işlemdir.
v Tanzimat fermanı 1856 ıslahat fermanı ile pekiştirilmiştir.
v Islahat fermanının
asıl hedefi :
Ø Müslümanlar ile gayri müslimler arasında her yönden
tam bir eşitlik sağlamaktır.
Ø Din, vergi, yargılama, eğitim, devlet
memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar
olan farklar kaldırılıyordu.
Ø Hukuki niteliği
olarak ıslahat fermanı ferman
niteliğindedir.
v Osmanlı imparatorluğunda tebaaya o dönem avrupa ülkelerinde tanınan temel hak ve
özgürlüklerin önemli bir kısmının tanındığını ferman :
Ø Islahat fermanı
v İmparatorluğun zor günlerden
kurtulabilmesi için meşruti monarşinin gerekli olduğunu savunanlar:
Ø Genç Osmanlılar,
v İlk osmanlı anayasası (ilk türk anayasası):
Ø Kanun-u esasi
v Kanun-u esasi ne zaman kabul edilmiştir?
Ø 23 aralık 1876
yılında bir ferman ile ilan edilmiştir
v 1876 kanun-i esasi (ilk türk anayasası) nın
özellikleri :
Ø II. Abdülhamit döneminde
ilan edildi
Ø 23 aralık 1876
yılında kanuni esası bir ferman ile ilan edilmiştir.
Ø Tanzimat ve ıslahat
fermanlarının aksine tam bir batılı anlamda anayasa niteliğinde olup madde madde
hazırlanmıştır.
Ø 1876 kanun-i esasi
ile birlikte devletin temel organları, modern sisteme uygun olarak, yasama,
yürütme ve yargı olarak üçe
ayrılarak düzenlenmiştir.
Ø 1876 kanun-i esasi
ile meclis-i umumi adlı bir meclis kurulmuştur.
Ø Meclis-i umumi,
ileride, 1961 anayasası döneminde göreceğimiz gibi
Ø İki meclisli bir
yapıda oluşturulmuştur.
Ø İlki, üyeleri padişah
tarafından atanan heyet-i ayan;
Ø Diğeri, halk tarafından iki dereceli bir seçimle
işbaşına gelen heyet-i mebusan'dır.
Ø Ne var ki, meclisin yetkileri bir hayli
dar tutulmuştur.
Ø 1876 anayasasına
göre, bir meclis üyesi kanun teklif edebilmek için padişahtan izin almak
zorundaydı;
Ø Meclis tarafından kabul edilen tasarılar padişahın
onayı ile yürürlüğe girebilecekti
Ø En önemlisi padişah dilediği zaman heyet-i
mebusan'ı feshedebilecekti.
Ø Meclis, 1878 yılında ıı. Abdülhamit
tarafından dağıtılmış ve ilk anayasa yürürlükten kaldırılmıştır.
v Devletin temel
organları, modern sisteme uygun olarak, yasama, yürütme ve yargı olarak üçe ayrılarak düzenlendiği ilk
anayasa?
Ø 1876 kanun-i esasi
v 1876 kanun-i esasi
ile kurulan meclis-i umuminin özellikleri :
Ø İki meclisli bir
yapıdadır
Ø İlki, üyeleri padişah
tarafından atanan heyet-i ayan;
Ø İkincisi halk tarafından iki dereceli bir seçimle
işbaşına gelen heyet-i mebusan'dır.
Ø Meclisin yetkileri bir hayli dar tutulmuştur.
Ø Bir meclis üyesi
kanun teklif edebilmek için padişahtan izin almak zorundaydı;
Ø Meclis tarafından kabul edilen tasarılar padişahın
onayı ile yürürlüğe girebilecekti
Ø Padişah dilediği zaman heyet-i mebusan'ı
feshedebilecekti.
Ø Meclis, 1878 yılında ıı. Abdülhamit
tarafından dağıtılmış ve ilk anayasa yürürlükten kaldırılmıştır.
Ø
Batılı anlamda tam bir
meşruti monarşi kurulamamıştır.
Ø
Anayasada,
meclisin yetkileri çok dar; padişahın yetkileri ise oldukça geniş tutulmuştur.
Ø
Padişaha dilediği
zaman meclisi feshetme yetkisi tanınmıştır.
Ø
2.abdülhamit'in
meclisi dağıtıp anayasayı yürürlükten kaldırması zaman içinde yeni bir
muhalefet hareketi olan genç
(jön) türkler hareketini doğurmuştur.
v 1876 kanun-i esasi
ile kurulan meclis-i umuminin üyeleri padişah tarafından atanan meclisi:
Ø Heyet-i ayan
v 1876 kanun-i esasi
ile kurulan meclis-i umuminin üyeleri seçimle işbaşına gelen meclisi:
Ø Heyet-i mebusan'dır.
v Kanun-i esasinin kurduğu yürütme organının
özellikleri :
Ø Devlet başkanı olarak padişah ve diğer
tarafta hükümet bulunmaktaydı